BAYDER’den ‘Kop Savunması’ konulu konferans

  • 31 Aralık 2019
BAYDER’den ‘Kop Savunması’ konulu konferans

Bayburt Tarih-Kültür ve Edebiyat Derneği (BAYDER), ‘Şanlı Kop Dağı Savunması’ konulu bir konferans düzenledi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen, Bayburt Tarih-Kültür ve Edebiyat Derneği (BAYDER) tarafından yürütülen ‘Gençlik, Kimliğiyle Buluşuyor’ projesi kapsamında düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Bayburt Üniversitesi Araştırma Görevlisi Tarihçi Cihat Taşkesenlioğlu katıldı.

Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Prof. Dr. Fuat Sezgin toplantı salonunda düzenlenen konferansa Bayburt Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve ÜNİ BAYDER Öğrenci Topluluğu Danışman Hocası Yıldıray Kurnaz, Bayburt Üniversitesi Araştırma Görevlisi Fatih Mehmet Ekşi, Bayburt Üniversitesi Araştırma Görevlisi Hüseyin İlhan, BAYDER Başkanı Fatih Dündar, ÜNİ-BAYDER Öğrenci Topluluğu kulüp üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Bayburt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cihat Taşkesen, Bayburt’un şanlı Türk tarihine altın sayfalarla geçecek destanlar bıraktığını ifade ederek, “Kafkas Cephesi’nde sıradan bir mevzi savaşı gibi görünen Kop Müdafaası incelendiği zaman, bunun sıradan bir savunma savaşı olmayıp, Kafkas cephesinin ve dolayısıyla Osmanlı-Rus harbinin seyrini değiştirecek kadar önemli bir savunma olduğu ortaya çıkacaktır” dedi.

Taşkesenlioğlu, özetle şunları kaydetti:
“Nasıl ki bir insan başkasının ruhuyla yaşayamaz ise bir millet de başkasının tarihi ile yaşayamaz. Hafızanın bir kişinin geçmişini sakladığı gibi tarih de milletin hafızasını saklar. Merhum Nurettin Topçu’nun “İnsanlık idealine âşık olanlar Türk’ün tarihini karıştırsınlar, gözlerinin kamaşmaması kabil değildir” sözündeki gibi göz kamaştıran bir tarihe sahip olan milletimizin bir parçası olmak Türk tarihinin mirasçısı olmak anlamına geleceğinden, bu mirası devam ettirebilmek için iyi bir tarihi tefekküre ve şuura sahip olmamız zaruridir.
Kadim tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, sayısız olaya tanıklık etmiş, savaşlara, işgallere, zulümlere maruz kalmış olmasının yanında Bayburt, şanlı tarihimize altın sayfalarla geçecek destanlar bırakmıştır. Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki bugün burada toplanmamıza vesile olan Kop Müdafaası kimi zaman göz ardı etiğimiz, kimi zaman hafızamızdan çıkan ama aslında hiç unutulmaması gereken şanlı tarihimizin bir parçasıdır.
Kafkas Cephesi’nde sıradan bir mevzi savaşı gibi görünen Kop Müdafaası incelendiği zaman, bunun sıradan bir savunma savaşı olmayıp, Kafkas cephesinin ve dolayısıyla Osmanlı-Rus harbinin seyrini değiştirecek kadar önemli bir savunma olduğu ortaya çıkacaktır.
Vehip Paşa’nın komutanlığını yaptığı 3. Ordu, 20 Mart 1916’da Bayburt’a gelerek karargâhını Ozulu Ethem Efendinin konağına kuran Fevzi Paşa (Çakmak)’nın Çanakkale’de görev yapan Gazi 5. Kolordusu ve bölgede oluşturulan milis kuvvetlerin de katıldığı Binbaşı Halit Bey (Deli Halit Bey)’in Çoruh müfrezesi Şubat-Temmuz 1916 arasında yaklaşık altı ay sürecek olan şanlı müdafaanın mimarları olmuşlardır.
Böylece Erzurum’u aldıktan sonra “istikâmet Batı Anadolu” diyerek Haziran’da İstanbul önlerinde olmayı hayâl eden Rus orduları başkomutanı General Yudenich’in planı Kop Dağı’nda akamete uğratılmıştır. Fevzi Paşa, Vehip Paşanın Erkânı Harbiye’ye gönderdiği telgrafta bahsettiği Bayburt’u ikinci Plevne yapacağım sözünü teyit edercesine “Bayburt müdafaası muvaffak olmuş bir Plevne sayılmalıdır” diyerek bir kez daha savaşın önemine dikkatleri celpetmiştir.
Bundan dolayıdır ki bu destansı mücadele, bir ibret nişanesi olarak türkülerde, şiirlerde ve savaş alanına dikilen anıtta ebedileştirilmiştir. Yaklaşık 10 bin şehidi bağrında barındıran Kop Dağı, müdafaanın yapıldığı yıldan beri beklediği Kop Şehitleri Anıtı’na 1963 yılında kavuşmuş, yine o tarihten beri beklediği ve hak ettiği milli değeri ise 2016 yılında Kop Dağı Müdafaası Tarihi Milli Parkı adıyla almıştır.
Ruhları şâd olsun…”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ